İrtibatı Koparmayalım!
- kılını bile oynatmamak
- falan fistan
- açmaz yapmak
- biti kanlanmak
- küçük dağları ben yarattım demek
- arap uyandı
- anahtar vermek
- dar kafalı
- kafasına dank etmek
- geri kalmamak
- bodur kalmak
- doğru bulmak
- zaman öldürmek
- diken üstünde oturmak
- yüksekten bakmak
- kapı komşu
- dağlar dayanmaz
- bağrına taş basmak
- alttan güreşmek
- çorbası tütmek
- top atmak
- ağırdan almak
- malın gözü
- su yüzüne çıkmak
- balta görmemiş
- dili bozuk
- eşiğine yüz sürmek
- boktan
- eli kalem tutmak
- şeytan diyor ki!
- bulunmaz hint kumaşı mı
- yüreği parçalanmak
- bir nice
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
(1) Bir şeyi elde etmek için çok uğraşmak. (2) (Çocuğu) sevme ya da korumada çok ileri gitmek.?Şu çocuğun üstüne bu kadar düşmeyelim, şımardıkça şımarıyor, neredeyse başımıza çıkacak.?
(1) genellikle müzik eşliğinde, karnını yukarıya doğru kesik kesik sıçratarak oynamak. (2) mecaz çok sevinmek, sevinçle oynamak.
ant vermek için ya da şaşkınlık, usanç bildirmede kullanılır. örnek: Allah'ını seversen doğru söyle. Git başımdan Allah'ını seversen(1). Allah'ını seversen, doğru mu?
Kafasına koyduğu şeyi yapan, ulaşılması çok güç, yüksek yerlere çıkabilen kişiler için kullanılır.
Örnek: Onun için 30 km yürümek ya da günde üç karmaşık program yazmak mesele olmaz, o göğe merdiven kurar da yine kafasına koyduğunu yapar.
(1) bulunduğu yerden geriye, arkaya doğru gitmek. (2) mecaz ileri gitmemek, kaçmak, örnek: Zoru görünce geri çekildi. (3) mecaz karıştığı bir işi sürdürmekten ya da sürdürenler arasında bulunmaktan vazgeçmek.
(1) (biriyle) yarışmak. örnek: Onunla at oynatmak kolay değil. (2) (bir yerde, işte) istediği gibi, bildiği gibi davranmak. örnek: O kuruluşta kim at oynatıyor şimdi?
Oldukça çok para harcanarak sağlanmış olmak.?Arabayı tamir ettirdik ama tuzluya mal oldu.?
Önceleri kötü olan kılık kıyafetini düzeltmek, iyi yaşama kavuşmuş gibi güzel giyinir olmak.
(1) iyice görünür, anlaşılır bir duruma getirmek, görünür kılmak, açığa vurmak, örnek: Durum kendini belli etmişti. (2) mecaz sezmesini sağlamak, duyumsatmak, örnek: Ona bunu hiç belli etmek istemedik.
(1) tadını, lezzetini duyumsayarak. örnek: Şu yemeği ağız tadıyla bir yiyelim de... (2) rahatlık, dirlik düzenlik içinde, içine sine sine, huzurla, örnek: Yeni bir ev almışsınız, ağız tadıyla oturun.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2025
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.